Reikinin Detaylı Tarihçesi

 

REİKİ'NİN TARİHÇESİ

Mikao Usui Japonya’da 15 Ağustos 1865’te Yamagata bölgesinin Yago köyünde doğdu. Japon toplumunun ve kültürünün hızlı bir değişimden geçtiği bir zamanda büyüdü. Japonya, 1850 li yıllara kadar kapalı bir toplum olarak kaldı. 1641 den başlayarak iki yüzyıl boyunca Hollandalılar hariç tüm Avrupalılar Japonya’dan çıkarıldı. Kalan Çinli ve Hollandalılar Nagasaki’de özel ticaret merkezlerinde kapatıldılar ve hiç bir Japon’un ülkeyi terk etmesine izin verilmedi. Hristiyanlığın yasa dışı olduğu ilan edildi ve tüm Japonlar Budist tapınaklara kaydolmaya zorlandılar. Hristiyanlığı terketmeyi reddeden Japonlar idam edildi ve ülkeyi terketmeyi reddeden sadece bir kaç Hristiyan misyoneri kaldı.


 

ABD'nin, Japonya’yı sınırlarını ve ekonomisini dış dünyaya açmaya zorlaması, tüm dünyadan yeni fikirlerin ve ezoterik sistemlerin Japonya'ya akışına neden oldu.


 

30 – 40 yıl içinde Japonya feodal bir toplumdan sanayileşmiş bir ulusa dönüşerek ve hızlı bir sanayileşme sürecinin ardından batı ile yarışabilir bir duruma geldi. Hızlı değişimle birlikte insanlar yeniliklerin yanında geleneksel kültürü muhafaza etmek eski gelenekleri devam ettirmek istiyordu. Usui, bir çok yeni spiritüel sistemlerle ve geliştirilmiş şifa teknikleri ile yeni fikirlerin kaynaştığı bir ortamda büyüdü. Reiki de bu sistemlerden biri idi. Usui'nin Reikiyi böyle bir ortamda geliştirdi.


 

Mikao Usui’ çocukken, Kurama dağının yakınındaki bir Tendai Budist tapınağına girdi. Bu tapınakta verilen eğitim gereği ileri seviyelere kadar ’kiko’ (Chi Kung’un Japon versiyonu) ve ayrıca savaş sanatları da çalışdı. (muhtemelen ayrıca yansıtma şifası uygulamış olabilir) Yagyu Ryu olarak adlandırılan bir savaş sanatının eğitimini aldı, silahlar ve göğüs göğüse dövüşmede en yüksek yeterlilik lisansı olan Menkyo Kaiden seviyesini elde etti.


 

1868 ‘de (Usui 3 yaşında iken), Mutsuhito Japon tarihinde yeni bir başlangıcı işaret etmek için hükümdarlık ismi olarak Meiji (aydınlanmış yasa anlamına gelir)'yi seçti. Usui, Batılı yolları öğrenmek ve çalışmak için bir çok kez Çin’e, Amerika’ya ve Avrupa’ya yolculuk yaptı. Usui; halk hizmeti, ofis işi, sanayici, gazeteci, politikacı sekreterliği, misyoner ve mahkumların gözeticisi gibi bir çok iş yaptı. Usui, Demiryolları, Postmaster Generalinin Sekreteri ve İç ve Devletin Sekreteri idi. Diplomatik hizmeti sırasında diğer ülkelere seyahat etme fırsatını buldu.


 

Usui Sensei çok fazla şeye ilgi duyan ve doymak bilmeden çalışan biriydi. Kyoto’da, tüm dünyadan kutsal yazıların muhafaza edildiği büyük bir Üniversite kütüphanesi vardı ve Japon kaynaklara göre araştırmasının çoğunu burada yaptı. Geleneksel Çin tıbbı ve Batı tıbbı, nümeroloji ve astroloji ve psişik ve durugörü gelişimi üzerine çalıştı. Yaşamı boyunca, Usui çok yüksek spiritüel değerleri olan bir çok erkek ve kadın ile tanıştı. Bazıları Japonya’da ünlü olan insanlardı. Örneğin Morihei Ueshiba (Aikido’nun kurucusu), Onasiburo Deguchi (Omoto dininin kurucusu) ve Toshihiro Eguchi (kendi dinini kurdu ve Usui’nin iyi arkadaşı idi). O dönemde bir çok farklı spiritüel/şifa grupları vardı. Bunlardan biri Usui’nin katılmış olduğu “Rei Jyutsu Kai’ idi. Bugün bu organizasyon Japonya’da bir çok spiritüel keşiş ve rahibeden, psişik ve durugörürden oluşmaktadır. Usui ayrıca 1922 ‘de üç yıl kadar Zen Budizm eğitimi aldı.


 

Usui’yi tüm bu çalışmaların peşine düşmeye iten şeyin ne olduğu, Hiroshi Doi’ye göre (Japonya’daki Usui’nin Reiki Birliğinin bir üyesi olan), Mikao Usui yaşamın tam amacının ne olduğunu merak ediyordu ve bunu anlamaya çalışıyordu. Bir süre sonra sonunda bir aydınlanma deneyiminde yaşamın amacının “Anshin Rytsu Mei’ ( zihninizin tamamen huzur içinde olması, yaşamınız ile ne yapacağınızı bilmek, hiçbir şey tarafından rahatsız edilmemek.) olduğunu anladı. Doi, bu anlayış ile Usui’nin 3 yıl boyunca bu amaca ulaşmaya çabalayarak çok sıkı araştırma yaptığını söylüyor. Sonunda, bu yaşam amacının nasıl elde edilebileceği üzerine tavsiye almak için bir Zen üstadına gider.

Üstat “Eğer bunu bilmek istiyorsan ; öl !” diye yanıt verir.


 

Usui – sensei bu anda umudunu kaybeder ve “Hayatım bitti“ diye düşünür. Sonra Kurama Dağına gider ve ölünceye kadar oruç tutmaya karar verir.


 

Kişinin yaşam amacını bilmesinin ve tatmin olmasının yolunu arayan Usui, geniş araştırmalarına rağmen bu duruma ulaşmak için bir yol bulamamıştır.


 

Keşişin tavsiyesi üzerine Kurama Dağına gidip orada 21 – günlük bir meditasyon yapmaya ve Tendai Budizminden gelen ‘Lotus Pişmanlığı/Tövbesi’ denen orucu tutmaya karar verdi. Kurama Dağında geçen 21 günlük oruç ve meditasyon sonunda Reiki’yi geliştirmesine yol açan, anıt mezarında yazılanlara göre bir aydınlanma veya ‘satori’ deneyimledi. Yaşamı boyunca beş kez meditasyon yapmıştı. İlginç olarak, ‘Reiki’ sözcüğünün tanımlarından biri ‘Bir aydınlanma anında gelen bir sistem’ dir. Orijinal olarak, Usui sistemine ‘elle şifa’ veya ‘el uygulaması’ anlamına gelen ‘teate’ adını verdi. ‘Reiki’ ismi sonradan geldi. Japon yazar Michio Kushi’ye göre, te – ate yüzyıllardır uygulanmakta olan geleneksel Japon şifa şeklidir. Kushi, Reiki’yi bu sanatın Japonya’da ortaya çıkan modern şekillerinden biri olarak ifade eder. ve ayrıca daha yakın gelişmeler olarak Johrei (Ruhun Arınması) ve Mahikari’den (Gerçek Işık) bahseder.


 

Reiki, Japonya’da temsil edilen Geleneksel Çin Tıbbı, Chi Kung (Japon şekli kiko), Tendai Budizmi ve Şintoizm gibi ezoterik prensipler üzerine kurulmuş olan bir teknik veya yöntemdir. Daha sonra kullanılmaya başlanan sembollerin kökeni Tendai Budizm ve Şintoizm'dir. Usui tüm bu değişik teknik ve yöntemleri tek bir yolda birleştirdi. Reiki ile herhangi biri, şifa enerjisinin kaynağına sürekli olarak bağlanabilir, yıllarca uygulama yapmaya kendilerini adamadan enerjiye kanal olabilir ve çok basit bir sistem ile bu yeteneği diğer insanlara vermeyi öğrenebilir.


 

Reiki Batıda genel olarak bir şifa sistemi olarak tanıtılsa da, gerçekte Reiki kişinin yaşamda gerçek amacını bilmesi ve hoşnut olması, kendini iyileştirmesi ve spiritüel yolunu bulması ve satoriye/aydınlanmaya tamamen ulaşması için bir araçtır.


 

Usui’nin aydınlanamayı/satorisini deneyimlediği Kurama Dağı kutsal bir dağdır. Japonya’nın spiritüel kalbi’ olarak tanımlanır ve binlerce tapınağın olduğu tüm tanrıların temsil edildiği bir dağdır. Kurama Dağı savaş sanatları açısından da önemlidir ve dağ ruhlarının Samurai’ye dövüşün sırlarını verdiğine inanılır.


 

Usui’nin anıt mezarında yazılanlara göre, Usui çok iyi tanınan ve popüler bir şifacı idi ve tüm Japonya’da çok sayıda öğrenci eğitti. Usui tedavi etmeye başladığı yaklaşık 2000 insanı eğitti. Usui Reiki’ye sürekli olarak bağlanmaları ve kendilerini tedavi edebilmeleri için onlara güçlendirme (Reiki 1) verdi. Daha ileri gitmek isteyenlere Reiki eğitimi veriyordu. Böylece Usui’nin yolu oldukça esnekdi. Usui’nin eğittiği kişilerden 50 – 70 kadarı İkinci Derecenin ilk seviyesine ve 30 kadarı İkinci Derecenin ikinci seviyesine ilerledi. Usui 17 kişiyi Shinpiden Derecesine eğitti. Bunların arasında 5 Budist rahibe, 3 Donanma Subayı ve aralarında Usui’nin en yakın arkadaşı/öğrencisi olduğu söylenen Eguchi dahil 9 kişi vardır. Eguchi daha sonra Tenohira – Ryouchi – Kenyuka denen kendi dinini oluşturdu. Donanma Subayları Jusaburo Gyuda/Ushida, Ichi Taketomi ve Chujiro Hayashi Usui Reiki Ryoho Gakkai’yi oluşturmak için devam ettiler.


 

Dr Chujiro Hayashi


 

Dr Hayashi Mikao Usui’den Reiki eğitimini yaklaşık 1925’te 47 yaşında iken aldı. Usui ile birlikte sadece 6 – 9 ay çalışmıştır. Usui’nin daha az deneyimli olan Master öğrencilerinden biridir ve Masterlığını Usui yerine ’Gakkai’den aldığı tahmin edilmektedir.


 

Gakkai’nin orijinal üyelerinden biri iken İmparatorluğa ait diğer subayların katılması nedeni ile olan değişikliklerden dolayı sonra ayrıldı. Öğrenmiş olduğu şeyleri inançla aktarmak isteyen Dr. Hayashi askeri ve tıp özgeçmişinden dolayı Reiki’nin öğretimi ve uygulanmasına daha yapısal yaklaşmıştır.


 

Dr. Hayashi sembollerin kullanılmasını içeren daha komplike bir uyumlama işlemi kullanıyordu, belirli günlerde eğitim kursları düzenliyordu. Ayrıca kliniğinde geliştirdiği el pozisyonlarını da öğretiyordu. Dr. Hayashi verilen tedavilerin ayrıntılı kayıtlarını tutardı ve bu bilgileri değişik hastalıklar için ‘standart’ el pozisyonları yaratmak için kullandı ve sonunda bu çalışmaları Gakkai’nin öğrencilerine verilen eğitim el kitabı olarak yayınlandı. (Usui Reiki Hikkei).


 


 

Ancak geliştirdiği el pozisyonlarına bağlı kalmadan öğrencilerinin ileri tarama veya sezgisel teknikler kullanmaya yetkin olmalarını bekliyordu. Hayashi kendi topluluğunu 1931’de kurdu, Hayashi Reiki Kenyu – kai adını verdi. Dr. Hayashi, Usui’nin kendisine öğrettiği sistemde bazı değişiklikler yaptığı için, sistemin ismini değiştirdi. Ona göre eğer bir sistem değiştirilmeden aktarılırsa ismi aynı kalmalıydı.


 


 

Usui’nin yaklaşımı ise daha basit ve sezgiseldi, öğrenciler düzenli haftalık eğitim seanslarında, spiritüel olarak güçleniyorlar ve enerjinin ellerini yönlendirmesine izin vermeyi öğreniyorlardı.


 


 

Hawayo Takata


 

Hawayo Takata 1900 de Hawaai’de doğdu. Ciddi sağlık sorunları nedeniyle tedavi görüyordu. Ameliyat olacağı bir gün ameliyat masasında “Ameliyat gerekli değil” diyen bir ses duydu. Sonra ameliyatı reddederek doktoruna sağlığını düzeltmek için başka bir yol olup olmadığını sordu. Doktorun önerisi ile Dr. Hayashi’nin kliniğine tedavi olmaya gitti.


 

Mrs. Takata başlangıçta Reiki’den oldukça kuşku duydu. Uygulayıcıların ellerinde çok fazla sıcaklık hissetmesi avuçlarında gizli olan küçük elektrikli ısıtıcılar kullandıkları şüphesini uyandırdı. Uygulayıcıların Japon kimonolarının geniş kollarına ve tedavi masasının altına baktı ama hiç bir şey bulamadı. Sağlığı düzeldikçe kuşkuculuğu inanca dönüştü ve kendisi için Reiki öğrenmek istediğine karar verdi.


 

Dr. Hayashi, Mrs Takata'nın ısrarı ve olası bir savaş durumunda savaşa çağrılmayacak birilerine Reiki öğretmek düşüncesi ile Mrs Takata'yı 1938'de Master Seviyesinde eğitti.


 

Mrs Takata Dr. Hayashi’nin inisiye ettiği 13. ve olası olarak son Reiki Masterdı. Dr. Hayashi Batıda (A.B.D.’de ) Reiki öğretmesi için Mrs.Takata’ya izin verdi ve Mrs Takata ölümüne kadar 22 Reiki Masterı eğitti. Son zamanlara kadar, Batı dünyasındaki tüm Reiki uygulayıcıları Reiki’lerini bu bayandan aldılar.


 

Mrs Takata'nın eğittiği bu 22 Master Reiki geleneğini aktardılar ve Reiki, dünyanın çoğu yerine yayıldı. Günümüzde dünyadaki Reiki Masterlarının ve uygulayıcılarının sayısını tahmin etmek imkansızdır.


 

Ancak, İkinci Dünya Savaşından sonra, Pearl Harbour’un anısı hala herkesin aklında iken, Mrs. Takata için bir Japon şifa tekniğini A.B.D.’de öğretmek kolay olmadı. Amerikan halkı Japonya ile bağlantılı herhangi bir şeye özel ilgi duymuyordu. Günümüzde bir çok insanın duyduğu, bilgi sahibi olduğu enerji kökenli teknikler, geleneksel tıp, alternatif tıp, ezoterik bilgiler o zamanın Amerikasında başka bir gezegenden gelmiş gibi görülüyordu.


 

Bu nedenle, Batılılar tarafından kabul edilebilmesi için Hawayo Takata Hayashi’den öğrendiği Reiki’yi modifiye etti, basitleştirdi ve değiştirdi. Reiki, Usui’den eğitim alan Dr. Hayashi tarafından zaten değiştirilmişti. Mrs. Takata Reiki uygulamalarını değiştirmesinin yanısıra, ayrıca düşman Amerikan halkının daha çok kabul etmesini sağlamak için Reiki’nin öyküsü ile ilgili bir hikaye uydurma zorunluluğu hissetti. Tendai Budisti olan Mikao Usui, İsa’nın gerçekleştirdiği şifa mucizelerini açıklayan bir şifa sistemini keşfetmek için dünyayı dolaşan Hristiyan dinbilimci Dr. Mikao Usui oldu. Usui’nin bir Hristiyan Doktor olduğu ve çeşitli üniversitelerde teoloji çalıştığı doğru değildir. Buna rağmen, son zamanlarda yayınlanan kitaplarda dahil olmak üzere Reiki kitaplarında bu hikaye anlatılır.


 

Bir Reiki ‘hikayesi’ uydurduğu gibi, Mrs. Takata kendisi ve eğitim verdiği Masterlar arasındaki farkı belirtmek için kendini Reiki’nin ‘Büyük Master’ı olarak ilan etti. Bu, Mikao Usui tarafından tasavvur edilmemiş olan bir makam, pozisyon veya ünvan idi. Reiki bir insandan diğer bir insana bir armağan olarak aktarılabilen nazik ve güçlü bir şifa tekniğidir ve kişinin riayet/hürmet edeceği gurular veya büyük masterlar kavramı üzerine dayanmaz. Maalesef, Reiki topluluğunda bazı insanlar ‘Büyük Master Makamı” fikrine çok fazla itibar etmiştir.


 


 

USUİ’NİN ANIT MEZARI


 


 

Aşağıda Mikao Usui’nin Tokyo, Japonya’da Saihoji Tapınağındaki anıt mezar taşındaki yazıların gerçek çevirisini okuyabilirsiniz.


 

Lütfen not edin : orijinal yazıda aralar veya paragraflar yoktur, biz okunması kolay olması için bunları ekledik. Ayrıca, tüm çevirilerde olduğu gibi, her kanji için bir çok sözcük seçimine sahiptik ve en iyi olduğunu hissettiğimiz sözcüğü seçmeye çalıştık. Sundukları düzeltmeler için Melissa Riggall, Miyuki Arasawa, Yukio Miura ve Mr. Hiroshi Doi’ya teşekkür ederiz.


 

"Reihou Chouso Usui Sensei Kudoko No Hi"

Reiki’nin Kurucusu Usui Sensei’nin İyiliğinin Anıtı


 

Kültür ve eğitim ile deneyimli insanlara’toku’ denir ve eğitimi ve insanları kurtarma yolunu uygulayan insanlara ‘koh’ denir. (‘koh’ + ‘toku’ =kudoku ; Kou = seçkin hizmet, onur, itibar, başarı ; Toku = erdem, fazilet)


 

Sadece yüksek erdemi olan ve iyi işler yapan kişiler büyük kurucu veya lider olarak adlandırılabilir. Kadim zamanlardan, bilge adamlar, filozoflar, dahiler ve yeni bir öğretinin veya yeni bir dinin kurucuları buna örnektir... Usui Sensei’nin onlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.


 

Usui "Sensei" (“önde gelen”, öğretmen veya saygı duyulan kişi) son zamanlarda evrensel gücü kullanarak zihni ve bedeni daha iyi duruma değiştirecek yöntemi başlattı. Onun şöhretini duyan insanlar, yöntemi öğrenmek isteyenler veya terapi almak isteyenler, her yerden onun etrafında toplandılar.


 

Sensei’nin bilinen ismi Mikao’dur ve diğer ismi Gyoho idi (spiritüel ismi olabilir). Gifu valiliğinin Yamagata bölgesindeki Taniai – mura köyünde doğdu. (Taniai şimdi Myama Köyünün parçasıdır). Atalarının ismi Tsunetane Chiba idi (Heian Periyodunun sonu ve Kamakura Periyodunun başı arasında : 1180 – 1230, askeri bir komutan olarak aktif bir rol oynamış olan çok ünlü bir Samurai ). Babasının ismi Uzaemon idi (onun popüler ismi idi ; verilen ismi Tanuji idi). Annesinin kızlık soyadı Kawai idi.


 

Sensei Keio periyodunun ilk yılında doğdu, 15 Ağustos 1865 ‘te. Bilindiği kadarı ile, yetenekli ve çalışkan bir öğrenci idi. Yeteneği çok üstündü. Büyüdükten sonra, Avrupa’ya, Amerika’ya ve Çin’e eğitim için seyahat etti. Hayatta başarılı olmak istedi, ama bunu başaramadı ; çoğu zaman şanssızdı ve gereksinim içinde idi. Ama vazgeçmedi ve daha çok çalışmak için kendini disipline etti. Bir gün riyazete (zevklerden el çekme) başlamak için Kuramayama’ya gitti (buna ’’shyu gyo“ deniyor – meditasyon ve orucu kullanan çok sıkı bir spiritüel eğitim işlemi ; Bir başka Japonca çeviri ’’ oruç tutarak kefaret“ olduğunu söyler). 21 nci günün başlangıcında, aniden başının üstünde Reiki’yi hissetti ve gerçeği kavradı. O anda Reiki ’’Ryoho“yu (şifa metodu) aldı.


 

Bunu önce kendinde, sonra ailesinde denediğinde, iyi sonuçlar anında ortaya çıktı. Sensei bu bilgiyi aile içinde tutmak yerine çok geniş sayıda insan ile bu zevki paylaşmanın daha iyi olacağını söyledi (Böyle bilgileri güçlerini artırmak için aile içinde muhafaza etmek olağandı). Böylece Harajuku, Aoyama, Tokyo’ya taşındı. Orada Reiki Ryoho’yu öğretmek ve uygulamak için 11 nisan 1922’de ’’Gakkai“ yi (bir eğitim topluluğu) kurdu. Her yerden bir çok insan rehberlik ve terapi için geldi ve hatta binanın dışında sıraya girdiler.


 

Taisho periyodunun on ikinci yılında (1923), Kanto depremi ve yangını nedeni ile bir çok yaralı ve hasta insan vardı. Sensei derin endişe duydu. Her gün onları tedavi etmek için şehre gitti. Onun tarafından kaç kişinin tedavi edildiğini ve kurtarıldığını sayamadık. Bu olağanüstü durum sırasında, onun yardımı sevgi dolu elleri ile acı çeken insanlara ulaşmak idi. Onun yardımı genel olarak bunun gibiydi.


 

Bundan sonra, eğitim verdiği yer çok küçük kaldı. Taisho peiryodunun 14 ncü yılının şubat ayında (1925), Tokyo’nun dışında Nakano’da yeni bir yer kurdu ve oraya taşındı. (Nakano şimdi Tokyo’nun bir parçasıdır ve Usui’nin mezarının bulunduğu Saihoji Tapınağının bulunduğu yerdir.) Ünü giderek arttığı için, Japonya’da bir çok yere davet edildi. Bu çağrıları yanıtlamak için, Kure’ye, Hiroshima’ya, Saga’ya ve Fukuyama’ya gitti. Fukuyama’da iken beklenmeyen bir şekilde hastalandı ve vefat etti. Vefat ettiğinde 62 yaşında idi. (Batıya ait terimlerle Sensei 60 yaşında idi – Mezarını yapanlara göre 15 Ağustos 1865’te doğdu ; 9 Mart 1926’da vefat etti ; ancak, eski Japonya’da, doğduğunuz zaman ’’1’’ siniz ve yeni yılın başında bir yaş daha alırsınız.)


 

Hanımı Suzuki ailesinden idi ; adı Sadako idi. Bir oğulları ve bir kızları vardı. Oğulun adı Fuji idi. 1908 veya 1909’da doğdu, babası vefat ettiğinde Fuji 19 yaşında idi. Fuji’nin Taniai köyünde Reiki öğretip öğretmediğini bilmiyoruz.)


 

Sensei doğa olarak çok ılımlı, nazik ve alçakgönüllü idi. Fiziksel olarak iri ve güçlü idi, ancak her zaman gülümserdi. Ancak, bir şey olduğunda, sebat ve sabır ile bir çözüm arardı. Bir çok yeteneği vardı. Okumayı severdi ve tarih, biyografiler, tıp, Budizm Kyoten (Budist incili) ve inciller (yazılar), psikoloji, jinsen no jitsu, yön bilimi, jiu jitsu, büyü/sihirli sözler (hastalığı ve şeytanı bedenden uzaklaştırmanın spiritüel yolu), kehanet bilimi, fizyognomi (yüz okuma) ve I Ching bilgisi çok derindi. Sensei’nin bu konulardaki eğitiminin ve bu bilgiye ve deneyime dayanan kültürünün, Reiki’yi kavramasına götüren anahtar olduğunu düşünüyorum.


 

Geriye bakınca, Reiki’nin asıl amacı sadece hastalıkları iyileştirmek değildir, ayrıca insanların yaşamdan zevk alması ve mutluluğu deneyimlemesi ve doğru zihin ve sağlıklı bedene sahip olmaktır. Bundan dolayı öğretmeye gelince, önce öğrencilerin Meiji İmparatorunun öğütlerini anlamalarını isterdi, sonra sabah ve akşam onları söylemelerini ve akıllarında tutmalarını isterdi, beş prensip aşağıdadır :


 

Bugün öfkelenme. Üzülme. Şükran duy. İşinde gayretli ol. İnsanlara nazik ol. Bunlar gerçekten çok önemli tavsiyelerdir. Bu, kadim zamanlardan beri bilgelerin ve azizlerin kendilerini disipline ettikleri aynı yoldur. Sensei, öğretme amacını açıklamak için bunları ’’ mutluluğu davet etmenin gizli yöntemleri’’, ’’çoğu hastalıkların spiritüel ilacı“ olarak adlandırdı. Daha fazlası, onun niyeti mümkün olduğu kadar basit ve anlaşılması zor olmayan bir öğretme yöntemiydi.


 

Her sabah ve her akşam, elleriniz dua pozisyonunda sessizce oturun ve prensipleri söyleyin, o zaman saf ve sağlıklı bir zihin beslenmiş olur. Bunun gerçek anlamı bunu günlük yaşamda uygulamaktır, onu kullanarak. (örneğin, onu pratik olarak kullanın). Bu, Reiki’nin bu kadar popüler olmasının nedenidir.


 

Son zamanlarda dünyanın durumu bir geçiş içinde. İnsanların düşüncelerinde çok büyük değişiklikler var. Eğer Reiki tüm dünyaya yayılabilirse, karışık zihne sahip veya erdeme sahip olmayan insanlar için çok büyük yardımı olacaktır. Reiki sadece kronik hastalıkları ve kötü alışkanlıkları iyileştirmek için değildir.


 

Sensei’nin eğitim verdiği öğrencilerin sayısı 2000’e ulaşır. Bunların arasındaki Tokyo’da kalan kıdemli öğrenciler Sensei’nin eğitim yerini taşıdılar (Dr. Hayashi 1926 Kasımında okuluna isim koydu ve Mr Taketomi ve Mr.Ushida ile 1926’da onu shinano Machi’ye taşıdılar ve bir hastane olarak işlettiler) ve farklı yerlerde oturan diğerleri Reiki’yi mümkün olduğu kadar çok yaymaya çalıştılar. Sensei vefat etmesine rağmen, Reiki yayılmalı ve uzun gelecekte bir çok insan tarafından bilinmeli idi.


 

Şimdi bir çok öğrenci bu zamanda bir noktaya yöneldi ve onun yaptığı iyilikleri açık şekilde göstermek ve gelecekte insanlara Reiki’yi yaymak için Toyotama bölgesinde Saihoji Tapınağında bu anıt mezarı inşa etmeye karar verdi. (Saihoji tapınağı 1986’da Nakano bölgesinin içine alındı ve şimdi Suginami bölgesindedir). Benden bu sözcükleri yazmam istendi. Onun çalışmasına çok değer verdiğim için ve ayrıca Sensei’nin bir öğrencisi olarak onurlandırmayı düşünenler tarafından teklif aldığım için, bunu yapmayı kabul ettim. İnsanların Usui Sensei’yi saygı ile anmayı unutmayacağını umuyorum.


 

Ju – san – i” (ast üçüncü rütbe/mertebe, Junior Üçüncü Rütbe –onursal bir ünvan), Edebiyat Doktoru, Masayuki Okada tarafından kaleme alınmıştır. Donanma Tuğamirali "ju-san-i kun-san-tou ko-yon-kyu" (ast üçüncü rütbe/mertebe, Junior Üçüncü Rütbe, 3 ncü liyakat derecesi, 4 ncü hizmet sınıfı“ – onursal bir ünvan) Juzaburo Gyuda (ayrıca Ushida olarak telaffuz edilir) tarafından Showa’nın ikinci yılında (1927), şubat ayında yazılmıştır.


 

Bu makale şu konularla ilgili olabilir : reiki nedir - reiki master izmir - reiki izmir - reiki - reiki nasıl yapılır - reiki nedir - izmir reiki -

İlgili Diğer Yazılar

Yorumlar